Son günlerde cemaat ile Ak Parti iktidarı arasında devam eden gerginlik Erzurum penceresinden ayrı bir boyut kazandı.
Zira Erzurum, hem Fetullah Hocanın memleketi, hemde İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın memleketi olunca, gündem tartışmalarında her zaman memleket meselesinde ön planda olan Erzurum’u yine ülke gündeminde en ön plana oturttu.
Bakan Ala, geçtiğimiz günlerde Erzurum’da yaptığı konuşmasında cemaate oldukça fazla yüklenince, cemaate yakın isimler Erzurum halkının damarına basacak nabzını okşayacak twetler atarak yazılar yazarak, sözümona gaza getirmeye çalışıyorlar. Tabii sayın Bakanımız hemşerimiz Efkan Ala’nın omuzlarına yüklenen bu yükün oldukça ağır olduğunu belirtmekte fayda var. Erzurum insanı her zaman öncelikle devletinin çıkarlarını düşünerek devletinden yana tavır koymuştur.
Dershane tartışması ile alevlenen gerginlik, hizmet hareketine gönül vermiş olan insanların kafalarında da tereddütler oluşturdu. Halkımızın bir kısmı cemaate toz kondurmazken, hizmet hareketine gönül vermiş fakat yaşanan gelişmelerin ülkemize ve devletimize zarar vermekte olduğunu gören akliselim insanımız da hemen tavrını net bir şekilde koymasını bildi.
Akliselim ne yaptı, “devletim varsa bende varım” dedi. “Devletimin çıkarları cemaatin çıkarlarından daha önemlidir” dedi. “Cumhuriyet tarihinin en başarılı hükümetini yıpratmaya çalışırsan kim olursan ol, karşımdasın” dedi.
Ben İstanbul’da yaşıyorum ve yaklaşık 14 senedir Zaman gazetesini abonesi olarak okuyordum, hizmet hareketinin çalışmalarını da takdirle karşılıyordum, ilk iş olarak 17 Aralık tarihinde aboneliği hemen iptal ettirdim. Sadece benmi hayır, yakın çevremden kiminle görüştüysem hemen tavrını net bir şekilde koyduğunu gördüm. Gerek İstanbul gerekse Erzurum’da eş dost akraba kiminle görüştüysem herkes aynı düşüncede “Bu cemaatin ayarı bozuldu. Ne cüretle devletimize, hükümetimize bu kadar saldırgan tavır takınıyor bu cemaat, bunlar kendini ne zannediyor” düşüncesi hakim.
Fakat bakıyorum da, cemaati hala savunanların ortak bir yanları var. Savunanların bir çoğunun mutlaka ya maddi çıkarları olduğundan dolayı savunuyor veya dershanede – okullarda çocukları var, öyle bir anda kopamıyor. Hiçbir bağlantısı olmayanlar daha kolay tavır koyabiliyor.
Beddua ipleri kopardı!
Özellikle Fetullah Hocanın beddua etmesi, işte orada her şey koptu. Yani hizmet hareketi içinde olan gönül neferleri dahi cevap veremez oluyorlar. Yahu suçu kesinleşmemiş insanlara hırsız yaftasını vurmak bir din alimine yakışıyormu? Yapılan bir operasyonda tutuklanan zanlılar yargılanmadı varsa suçları bir karara bağlanmadı, yani suçlu olduğu ispatlanmamış bir insan o an için suçsuzdur, sen bir alim bir lider olarak nasıl oluyor da iddia üzerine duyduğun bilgilere göre zanlılara hırsız etiketini vurdun onları koruyanlara da beddualar yağdırdın, yakıştı mı?
Burada tabii ki şu konuya da dikkat çekmek gerekiyor. İnsanımız cemaatin okul – dershane gibi kurumlarını tercih ederken özellikle dini yönden tercih etmektedirler. Bu noktada insanımızın bu tercihine cevap verecek imkanları da bir an önce sağlamak gerekmektedir. Yani cemaate bağlı kurumlara mecbur kalmamanın yolları da bir an önce sağlanmalıdır.
Sonuçta tablonun geneline baktığımız da ortak görüş aynı, devletimiz zarar görmemeli. Kendisini çok benimsemesem de, Vehbi Koç’un söylediği bir söz vardır ya; “ Ülkem ve Devletim varsa ben de varım” aynen öyle.
Ve son söz Fatih Altaylı’nın bir yazısında, Fetullah Gülen cemaati ile ilgili kısa bir değerlendirmesiyle bitirelim. Fatih Altaylı; “Cemaat, Türkiye’deki “iktidar gücünden” artık uzaktır.
Bu yüzden de “şimdilik” işi zordur.
Cemaat elbette hamlelerini sürdürecektir.
Ama artık devlet gücüyle hamle yapmak ile devlet gücüne karşı hamle yapmak arasındaki farkı öğrenmek zorundadır.
Kenan Gülerci
bende ak parti kurulduğundan beri oy veriyordum,kendi çıkarlarını bazıları devletin çıkarından üstün tutunca ve haram yiyenler ak parti savununca vede muhterem erzurumlu Hocaefendiye ağza alınmayacak hakaretler edince bundan sonra ak partiye oy vermemeye karar verdim,ayrıca nasıl bi mantık devletin çıkarı yolsuzlukları örtmede değil
sayın kenan bey çok güzel bir yazı kaleme almışsın tebrikler fakat bazıkelimeleri tahminime sehven kullanmışsın örneğin ülkem ve devletim varsa bende varım cümlesindeki ülkem ve devletim yerime tahminim partim ve başbakanım olacaktı çünkü ülkesini ve devletini düşünenlerin güney doğuda yaşananlardan pek memnun olmadıkları aşikar
Boş boş yazılar yazmak yerine dünyanın kabül gördüğü bir hemşehrini koru, yazının içi boş siyaset ve menfi beklenti başka hiçbirşey yok. Böyle adamlar yüzünden erzurumdan gurur duyacak kimseler çıkmıyor çıkanıda arkasından vuruyoruz zaten
sayın bakanı arkadaşların telkini üzerine iki defa tekrar tekrar izledim böyle bir değeri TÜRK siyasetine kazandırdığı için akp
ye ne kadar teşekkür etsek azdır her halde , sayın bakan devamlı engin görüşleri ile bizi aydınlatırsa çok memnun oluruz ,devamli konuşarak herhalde siyasetimize yeni bir soluk getireçektir.
Sayın çizer? bakan ben başkalarını kastettim diyor ,yanlış anlaşıldım diyor.Sen daha goygoyculuğa devam ediyorsun.Yoksa bakan seni ve senin gibileri iki dakkada sattı mı?Yoksa daha çok mu kralcısınız?Gazlarınızla ancak bu kadar yapabiliyoruz özrü aldınız mı?Bu sorularıda cevaplarsan sevinirim.
ADINA, DÜNYADAKİ BELLİ ÜNİVERSİTELERDE KÜRSÜLER KURULMUŞ, HİZMET OLAYI İÇİN AVRUPADAKİ ÜNİVERSİTELERDE ONLARCA DOKTORA ÇALIŞMASI YAPILMIŞ (bunların hepsini internetten görebilirsiniz) DÜNYADA TAKTİRLE KARŞILANAN MUHTEREM FETHULLAH GÜLEN HOCA EFENDİ İÇİN BİRİLERİ LAF SÖYLESE HOCAMIZ NE KAYBEDER. hiçbişey……
siyaset kokan bu yazıyı benden out.Hemşerinize sahip çıkamıyorsunuz birde neden Erzurum böyle.Önce manevi değerlerinize sahip çıkın ki gerisi gelir.Siz böyle oldukça çok gerilersiniz.
Ya cemaatçi kardeşler, insanda az buçuk ar olur değil mi? Üç kişisiniz ama otuz kişi görünüp elli kişinin hakkını alıyorsunuz hep. Şimdi adam bir yazı yazmış hurra saldırmışsınız, sizin ayrı ayrı görüşünüz olamaz, siz cemaatsiniz, elli tane yorum da olsa bir. Ama utanır insan değil mi, belli işte Erzurum’da o kadar değilsiniz ki, üç beş tanesiniz, her tarafı ele geçirmeye çalışmak, şuna buna laf etmek ayıp, ar damarı çatlaması bu olsa gerek.