Pazar günü 13.30 itibariyle 42 yıllık bir tarih yok olup, gitti… O gidişi çaresiz gözlerle, ağlamaklı bir şekilde izledik. O anda elimizden gelen ancak ağlamaktı çünkü…
Erzurumspor’un en iyi günlerine şahitlik eden bir kişi olarak, en kötü gününde de yanındaydım…
Canım kadar sevdiğim kulübüm ile veda etmeye hazırlanırken, başyazarımız Mehmet Şener’de “Kaldıralım şu cenazeyi” diyerek, son kez Cemal Gürsel Stadyumu’na gitmek üzere beraber yola çıktık.
Bugün, yarın büyük bir tadilata girmeye hazırlanan ve Türkiye’nin sayılı stadyumlarından biri olacak olan Cemal Gürsel Stadyumu bizi cenaze evi gibi karşıladı.
Çatıdan akan kar suları, adeta Erzurumspor için ağlayan sevdalıları temsil ediyordu…
Sahaya girdiğimizde Karssporlu oyuncular, hakemin isteği üzerine soyunma odasına dönüyordu…
Beklendiği gibi, Erzurumspor sahaya çıkamamıştı.
Hakemin Erzurumspor’un maça gelmeyişini tutanak altına alması, komadaki hastanın fişinin çekilmesi gibi ızdırap vericiydi.
Önce dudaklarımız titredi, sonra gözlerimiz iyiden iyiye nemlendi…
Karssporlu futbolcular ve hakemler sahadan ayrılmış, 100 kadar polis, 7-8 taraftar ve 5 gazeteci kalmıştı Cemal Gürsel’in zemininde…
42 yılın, nereden baksanız 35 yılında Erzurum’u gururla temsil eden Erzurumspor, son yolculuğuna, yapayalnız çıktı…
Ağlayarak onu uğurladık…
Gazeteye döndüğümüzde, yüreğimizdeki acı, tüm yazı işlerinin yüzüne vurmuştu adeta…
Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu…
O acıya ortak olan Mehmet Şener’in, “Mevtayı nasıl bilirdiniz!?” yazısı ulaştı yazı işlerine…
Tashihini yaparken, yazıyı tamamlayamadık…
Erzurumspor’u, 42 yaşındaki genç bir adam olarak tasvir eden yazının daha ortalarındayken, nemlenen gözlerimiz biranda çoşuverdi…
Bir çocuk gibi, en değerli varlığını kaybetmiş biri gibi, hüngür hüngür ağladık yazı işlerinde…
Eminim, aynı hisseleri, yazıyı okuyan Erzurum ve Erzurumspor sevdalıları da yaşamıştır…
Gerçekten, son yıllarda Erzurumspor üzerine yazılmış, en anlamlı ve en muhteşem yazıydı…
Bizim gibi, birçoğu da Erzurumspor’un ölüm haberinin ardından mutlaka ağlamış ya da dudakları titremiştir.
Pazar günü Erzurum’un içi yandı, ciğeri sızladı…
Bizler bu acıyı yaşarken, dün sabah saatlerinde Palan Otel’de Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin basın toplantısında, Erzurum’un tersi yüzler gördük…
AK Parti Milletvekili İbrahim Kavaz’ın mutluluğunu görünce…
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler’in son dönemlerdeki en neşeli haliyle karşımıza çıkınca…
Bu utancı sadece vatandaş yaşamış diye düşündüm…
ETSO Başkanı Lütfü Yücelik, “Bu ayıp bizi ömür boyunca takip eder” diyerek, yaşadığımız rezilliği özetlerken, Erzurum’un temsilcileri olan kişilerin, böylesi utancın ardından, abartılı bir şekilde güleryüzle kamuoyunun önüne çıkması, “Erzurumspor’u kim öldürdü?” sorusunun cevabı olsa gerek…
Erzurumspor’u elbette kötü yönetim anlayışı bu noktaya getirdi. Buna bir itirazım olamaz…
İtiraz ettiğimiz nokta, sadece 750 bin TL ile yaşatılacak bir kulübün, “10 milyon TL borcu var” denilerek, imha edilmesidir. Bakın, Kocaeli, Sakaryaspor toplam 20 milyon TL’yi bulan transfer engellerini ortadan kaldırırken, biz 750 bin TL’nin altında ezildik… O nedenle, ağlayacakları yerde gülenleri görünce, insanın “Vah Erzurum vah” diyesi geliyor…
Bir yanıt yazın