MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı A. Mustafa Güvenli, “Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim borcu olan işverenlerin, Teşvik Yasası ve dolayısıyla çeşitli indirimlerden faydalanamayacak olmaları, geri kalmış illeri kalkındırma yönündeki çabalarla örtüşmemektedir.” dedi.
Türkiye’de, sosyo-ekonomik durumlarına göre tespit edilen 49 ilin, 5084 Sayılı Teşvik Yasası kapsamına alındığını hatırlatan MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı A. Mustafa Güvenli, bu illerdeki yatırımcılara, arsa, stopaj vergisi, SSK primi ve enerji gibi gider kalemlerinde mali bir takım ayrıcalıklar uygulandığını bildirdi. Söz konusu ayrıcalıklar içerisindeki SSK prim indirimlerinin, işverenler için çok büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Güvenli, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yeni uygulaması, ilimiz ve bölgemizdeki binlerce işvereni huzursuz etmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim borcu olan işverenlerin, Teşvik Yasası ve dolayısıyla çeşitli indirimlerden faydalanamayacak olmaları, geri kalmış illeri kalkındırma yönündeki çabalarla örtüşmemektedir. MÜSİAD olarak, ilgili düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi ve SSK prim indirimleriyle ilgili hususun, teşvik yasalarının amacına uygun bir biçimde revize edilmesini talep ediyoruz. Bu konudaki girişimlerimiz ve takiplerimiz sürecektir.” dedi.
Teşvik Yasaları Amacından Saptı
5084 Sayılı Teşvik Yasası kapsamında bulunan diğer iller gibi, Erzurum’un da bir takım beklentileri bulunduğunu dile getiren Güvenli, yatırımların özendirilmesi ve istihdamın artırılmasını amaçlayan teşvik yasalarının, bazı yöntem hataları yüzünden istikametinden çıktığını kaydetti. Başkan Güvenli, “Erzurum’daki işverenlerin ve girişimcilerin içinde bulundukları ekonomik standartlar zaten bellidir. Bu şehirde, siftah bile etmeden dükkanını kapatan yüzlerce işveren bulunmaktadır. Böyle durumlarda, işveren SSK primini zamanında ödemek için oldukça zorlanıyor.” diye konuştu.
Kalkınmaya İhtiyacı Var
Erzurum’un, kalkınmaya ihtiyaç duyduğu için Teşvik Yasası kapsamına alındığına dikkati çeken Başkan Güvenli, teşviklerden faydalanabilmesi için işverenlerin önüne ‘borçsuzluk’ koşulunun sürülmesinin, uygulanan teşvikleri asıl istikametinden çıkardığını ifade etti. Güvenli, “Erzurum’da, SKK primlerinin rahatlıkla ödenebildiği, enerji giderlerinin karşılanabildiği ve her türlü maliyetin rahatlıkla göğüslenerek, kazancın elde edilebildiği bir ortam olsa, zaten teşviklere ihtiyaç kalmazdı. Durum bunun tam da tersi iken, Erzurum’da borçsuz işveren ya da girişimci aramak, ekonomik gerçeklerle de bağdaşmamaktadır.” dedi.
Bir yanıt yazın