Bir yanda cinayetler diğer yanda tecavüzler beri tarafta insanın insana durdurulamaz şiddeti. İnsanoğluna ne oluyor, bu ülkede kimse kimseye ‘az öteye git’ diyemiyor.
Alın işte şiddet sadece sokakta değil. Bela sizi makamınızda otururken bile yakalayabiliyor. Aziziye Belediye Başkanı Muhammet Cevdet Orhan, makamında silahlı saldıra uğradı.
Saldırgan beline taktığı silahıyla elini kolunu sallaya sallaya girdi odaya, çekti silahını iki el başkanın bacaklarına ateş etti. Kurşun bir bacağına isabet etti, diğeri sıyırdı geçti. Başkan tedavi altına alındı. Sağlık durumu iyi, hayati tehlikesi yok.
Fakat insan sormadan edemiyor. Allah aşkına bir belediyede hiç mi güvenlik önlemi olmaz. Artık neredeyse marketlere bile konan X-Rey cihazından nasıl olurda belediye binasına konmaz. Belediyeler halka açık kurumlardır. Bu kurumlara günde yüzlerce insan gelir gider. Akılısı var, delisi var, psikopatı var. Neredeyse iki köpek’in barınağı için bir insan ölecekti. Bu olay bile insanlıkta nereye geldiğimizin kanıtı.
Aziziye Belediye Başkanı Muhammet Cevdet Orhan Beyefendiye geçmiş olsun dilleklerimi sunuyorum.
Engeller beynimizde.
Bu kadar şiddet olaylarının içinde Sarıkamış’tan gelen bir haber hem yüzümüzü güldürdü hem de içimizi ısıttı. Asla engelli olmak bir engel değildir. Asıl engel bizim beynimizdeki sınırlardır.
İki çocuğu da otistik olan Bingül Ailesi, tüm dünya ya örnek olacak bir mücadele verdiler. İkizlerini bu hastalığın pençesinden belki kurtaramadılar ama o hastalıkla yaşamayı keşfettiler.
Dünya tatlısı 11 yaşındaki otistik ikizler Aliye Zeynep ve Muhsin Murat Bingül, Sarıkamış’ta düzenlenen Özel Sporcular Alp Disiplini Türkiye Şampiyonası’nda altın madalyanın sahibi oldular.
Otistik çocuklarını toplum içerisinde var etmek için maddi manevi tüm imkânlarını seferber eden Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül ile mühendis eşi Nesrin Kaya Bingül’ü yürekten tebrik ediyorum.
Onlar bu çocuklar yaşama tutunsun diye tüm masraflarını ceplerinden karşılayıp kamplara göndererek kayak yapmalarını sağladılar. Evlatlarını hiçbir organizasyonda yalnız bırakmadılar. Verdikleri mücadeleyi kısa sürede altın madalya ile taçlandırdılar.
Esasında engelli olan bu çocuklar değil, ön yargılı olan hiçbir bedensel engeli olmayan bizleriz. Biz değil miyiz her daim onlara acıyan gözlerle bakıp, engellerini hatırlatan. Biz değil miyiz evlatlarını bir şekilde topluma kazandırmaya çalışan ana babalara hor gözle bakan.
Bu olay bize bir kez daha gösterdi ki aslında engel bedenimiz değil beynimizde.
Yeter ki insanoğlu istesin ve harekete geçsin, onu engelleyecek hiçbir güç yoktur.
Bu kadar kötü gündemde içimizi ısıtan, tebessüm etmemize sebep olan ve umutlarımızı yeşertip göğsümüzü kabartarak şehrimize altın madalya kazandıran bu yetenekli çocuklara çok ama çok teşekkür ederiz.
Bir yanıt yazın