Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde 2010-2011 eğitim öğretim yılının sonlarına yaklaşılmasıyla birlikte mezuniyet kutlamaları hız aldı.
Mezun olacak öğrenciler halaylar çekerek, oyunlar oynayarak mezun olmanın sevincini doyasıya yaşıyor.
İşsizlik sorunu kısmi düzeyde aşılsada güncelliğini koruyor.
Eğitimli eleman talebi son derece sınırlı.
Bu manada üniversite mezunlarının işi çokta kolay değil.
Yaklaşık bir milyon nüfuslu Erzurum’da SSK’lı çalışan sayısının yaklaşık 35 bin ile sınırlı olması, kentteki istihdam oranının ne düzeyde olduğunun en büyük göstergesi.
Özel sektör yatırımları oldukça sınırlı olan kentte, asgari ücretle istihdama katkı sağlayan işyerleri parmakla gösterilecek kadar az.
İşletmeler istihdama uzun vadeli katkı sağlayamıyor.
İşletmelerdeki bu başarısızlığın nedenlerini her fırsatta vurguluyoruz.
Finansman sorunu, pazarlama sorunu ve kalifiye elaman sorunu başlıca nedenler içerisinde yer alıyor.
Erzurum’da 10 binin üzerinde işsiz bulunurken, elaman arayan işyerleri çalışan bulmakta güçlük çekiyor.
Gençler özel sektörde verilen maaşları beğenmeyerek, işsiz kalmayı tercih etme yoluna gidebiliyorlar.
Elbetteki potansiyeline uygun işler bulmak önemli, vasıflarını altında veya üstündeki işlerde çalışmak iş verimliliğini önemli ölçüde etkiliyor.
Sorun üniversite ve yüksek okul mezunlarında daha da hissedilebilir bir hal alıyor.
Bir üniversite mezunu asgari ücretle vasıf gerektirmeyen işlerde çalışması, çalışanı köreltmekten öteye geçemiyor.
Eğitim aldığı halde evde oturmayı tercih eden işsiz sayısı oldukça fazla ve bu durum iktisattaki tabiri ile iradi işsiz sayısının artmasına neden oluyor ve göç olgusunu hızlandırıyor.
Aldığı ücreti hak etmeyen, az çalışarak maaşını almanın gayreti içersinde olan çalışanlar işyerlerindeki verimliliğin düşmesinin en önemli faktörleri içerisinde yer alırken, işverenler açısından da iş hukukunun ihlal edilmemesi son derece önemli.
Yapılan araştırmalara göre Erzurum’da özel sektör potansiyeli yeterli düzeyde olmadığı içim kalifiye elemana da yeterince ihtiyaç duyulmuyor.
Umarız üniversiteli gençler hak ettikleri konuma gelir ve işsizlikle mücadele etmek zorunda kalmazlar.
Gamze İspirli
Gamze hanım bu memlekette işsizlikten önce bazı ben bilirim kafalarının değişmesi lazım yani ben dersimi verdim gerisi o kadar beni ilgilendirmez diyenler toursun bir daha düşünsün,bir prof.dersten başka çevrede ne olup bitiyor bakıyormu,öğretmen öğrenciyle bütünleşebiliyormu yoksa vazifemi yaparım bu kadar mı diyor tepeden bir şey hal olmuyor tabana inip orayıda dinlemek lazım sadece işsizlik fırladığı zaman işkurun tabelasını göstermekle bu iş bitmiyor.Bu memlekette çaba sarfedilmesi lazım maaşı alıp yatmak bir şeyi ifade etmiyor.O gencin suçu yok ne yapsın onun hayali işini yapıp mezun olmak zamanı gelip iş aramaya gelince anlayacak kimler ne yapmış nasıl bir zemin zaman bırakmışlar edebiyatı bırakıp matematiğie ne zaman gelirsek o zaman bazı sorunlar çözülürherkes bir şeyler yapıyor ama kendinden neden başlamazlar ona şaşarım,memleketimin vekiline ulaşamıyorsam derdimi nasıl analatacağım belki benimde bu noktada aktacaklarım olabilr değilmi?