Erzurum’da görülen KCK Kars davasının dördüncü duruşması yapıldı. 18’i tutuklu 33 sanıklı KCK davasında tahliye çıkmadı. Duruşmada 18 tutuklu sanıktan 8’i ‘kürtçe’ savunma yapılmasına ısrar eden tutuklu sanıklara Mahkeme Başkanı Ayhan Bora, ‘Kürtçe konuşma yapamazsınız’ diyerek savunma yapmasına izin vermedi. Başkan Bora,”Anlamıyoruz, Türkçe konuşma yapın’ uyarısında bulundu.

Kars’ta yapılan operasyonda gözaltına alınan 18’i tutuklu 33 sanığın yargılandığı, KCK davasının dördüncü duruşması, Erzurum 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dördüncü celse duruşmasına tutuklu sanıklar Murat Yıldırım, Şükran Gürbüz, Ayhan Kurtulan, Yakup Can, Alihan Dağ, Ramazan Erkmen, Yavuz Naki, Abdulkadir Dağ, Erdal İnce, Hakan Okşakli, Musa Çakmak, Oktay Mamay, Şemsettin Erez, Güngör Alp, Hüseyin Boçnak, Nurettin Çeledir, Erdal Yıldırım, Süleyman Mencütekin ile tutuksuz sanıklar Haydar Nama, Güven Topçu, Adil Muğlu, Mehmet Kesik, Aydemir Akçilad, Mesut Özer, Şevket Kaya, Ali Öztürk, Susan Can, Kadir Şur, Vezir Barış, Abbas Kaya, Ensar Barış, Hasan Sunca ve Kasım Adıgüzel ile sanıkların avukatları, yakınları ve BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane ile Ağrı Milletvekili Halil Aksoy katıldı.

18’İ TUTUKLU 33 SANIKLI KCK DAVASINDA ‘KÜRTÇE’ KRİZİ

TCK’nin 314-2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun ‘Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma’, ‘terör örgütü üyesi ve yöneticisi olma’, ‘terör örgütüne yardım ve yataklık etme’ suçlarından 10-15 arasında değişen hapis cezaları istemi ile dava açıldı.

Duruşmada iddia makamı, davayla ilgili mütalaa hazırlanması için dosyanın başsavcılığa tevdi edilmesini, tutuklu sanıkların haklarında kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve delillerin etkilenme ihtimaliyle sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Mahkeme Başkanı Ayhan Bora, duruşmada tutuklu sanıklara söz verdi.

MAHKEME BAŞKANI, ‘ANLAMIYORUZ, TÜRKÇE KONUŞUN’

Tutuklu sanıklardan BDP’li Yöneticiler Murat Yıldırım, Şükran Gürbüz, Ramazan Erkmen, Musa Çakmak, Oktay Mamay, Güngör Alp, Erdal  Yıldırım ve Süleyman Menütekin, ‘kürtçe’ savunma yapmak istedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ayhan Bora,”Bakın Kürtçe konuşmakta ısrar ediyorsunuz, Anlamıyoruz, Türkçe konuşun’ uyarısı yaparak ‘kürtçe’ savunma yapmalarına izin vermedi.

‘KURAN-I KERİM ÜZERİNE YEMİN EDERİMKİ BEN KCK ÜYESİ DEĞİLİM’

Tutuklu sanıklardan Yakup Can, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini öne sürerek, ‘Kuran-ı Kerimi getirin ki yemin ederim. Ben KCK üyesi değilim. Bu devlet suç işlemiştir. Biz kimin tavuğuna kış dedik.” Dedi

Mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunmalarının ardından sanıkların avukatlarına söz verdi.Tutuklu sanıkların avukatları dava dosyasında yer alan flash belleğin şüpheli bir delil olduğunu söyledi. Avukatlar, “Flash bellek şüpheli bir delildir. Örgüt üyeliğinden tutuklu olmaları nedeniyle yan delillerle bu delilin desteklendiğini düşünüyoruz” diye savunma yaptılar.

Tutuklu sanıklar adına söz alan Avukat İbrahim İlimsever, duruşmada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özgürlük ve güvenlik hakkını içeren 5. maddesini okuyarak, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesinde kişilerin özgürlüğü garanti altına alınmıştır. Çok özel şartlar dışında yakalama ve tutuklama kararı verilmemesini istemektedir. Ancak bu dosyada özel şartların hiçbiri oluşmamıştır” diye konuştu.

Erzurum İkinci Ağır Ceza Mahkemesinde‘örgüt üyesi olmak’ ve ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçlarından 15 ile 20 arasında değişen hapis cezası istenen tutukluların  ‘Kürtçe savunma yapmak istiyoruz’ taleplerini değerlendiren Mahkeme Heyeti, dilekçeleri reddederek ‘, ”Eğitim ve öğretimleri ile Türkçe dili çok iyi bilmeleri’ yönünde verdiği kararında şu görüşlere yer verdi:

MAHKEMEDE KÜRTÇEYE GEREKÇELİ RED KARARI ÇIKTI

“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6-3 maddesi kapsamında sanığın duruşmada kullanılan dili anlamadığı ve veya konuşamadığı takdirde CMK’nnın 202-1 maddesi uyarınca sanık ve mağdurun meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilmiyorsa, Avrupa İnsan Hakları İçtihatlarına göre, tercümandan yararlanma hakkı, yargılamada kullanılan dili oyalama veya konuşmama nedeniyle yargılama eşitliğini duruşma dili sağlama amacı itibariyle bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanıkların eğitim ve öğretimlerini Türkçe olarak çok iyi bilmeleri, savunmaları tercüman arıcılığı ile yüz yüze ilkesine aykırı dikkate alındığında Kürtçe beyanda bulunmaları ve tercüman taleplerinin reddine oy birliği ile kararına”

Duruşmaya 15 dakika ara veren mahkeme heyeti tutuklu 18 sanığın kuvvetli suç şüphesi gerekçesiyle tahliye istemlerini reddetti. Duruşma dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi.

BDP’Lİ MİLLETVEKİLİ ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPTI

Polis’in sıkı üvenlik önlemleri altında adliye’den çıkarılan KCK sanıklarının yakınları ile birlikte Adliye çıkışında bir açıklama yapan BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy ise, tutulu sanıkların suçsuz yere cezaevinde yattıklarını belirterek,”“Devlet güvenlik mahkemelerinin kaldırılması gerekir. Açık konuşmak gerekirse KCK’nın bu insanla kesinlikle bir alakası yoktur. Bu insanları siyasal faaliyetlerinden dolayı yargılanıyorlar. Suç kabul edecek bir suç yok. Hatta mahkeme hayali planda olan iddialara ceza verecek. Doğrudan doğruya bu operasyonlarla Türk siyasetçiler, bilim adamları bu tür yöntemlerle yıldırılamaz. Bu davaları açan siyasiler utanmalıdırlar. Bunlar KCK’lı ise ben bunlardan 4 kat daha KCK’lıyım” diyerek kendini ihbar etti.

Cem BAKIRCI