MENÜ ☰
ATA-AÖF’te Sınavsız İkinci Üniversite Ön Kayıtları Devam Ediyor
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Flaş, Genel, Sivil Toplum, Toplum » Narkotik Polisi Yakaladığı Uyuşturucunun Tadına Bakar mı?
Narkotik Polisi Yakaladığı Uyuşturucunun Tadına Bakar mı?


Okullarda verdiğim konferanslarımın sonunda, muhakkak soru-cevap kısmı için süre bırakırım. Bu süreyi de ayrıca çok önemserim. Çünkü bir saatlik bir sürede anlattıklarım ne kadar önemli konular olsa da bağımlılık sorunu ve çözümlerini anlatmak için hiçbir zaman bir saat yetmez. İzleyiciler sordukları sorularla, anlattığım ya da anlatmadığım bağımlılık düşüncelerini paylaşırlar. Böylece, hem onlar kafalarına takılan soruların cevaplarına ulaşırlar hem de ben toplum içerisinde bildiğim bağımlılık sorunlarına daha bir vakıf olurum.

 

Sorulan sorular arasında hatta standart sorulan soruların başında, “narkotik polisinin, yakaladığı uyuşturucuların tadına bakıp-bakmama” meselesi gelir ki çoğu zaman bu konu doğrudan şöyle sorulur; “Yakaladığınız uyuşturucuların tadına baktığınızda size bir şey olmuyor mu?” Sorunun geliş şekli o kadar nettir ki, biz narkotik polisleri yakaladığımız uyuşturucuların kesinlikle tadına bakıyoruz gibi bir anlam çıkmaktadır. Bu soruya doğrudan cevap vermek yerine soruyu bu kadar kesin soran bilhassa gençlere ben de soruyla karşılık verdim hep; “Tadına baktığımızı nereden biliyorsunuz, bugüne kadar katıldığınız bir narkotik operasyonu oldu mu?”. Cevap çok klişedir: “E filmlerde öyle…”.

 

Evet, filmlerde öyle! Çünkü filmler çoğunlukla, senaristlerin araştırma yapmadan yazdıkları, kulaktan dolma, kendi yalan-hayal dünyalarını yansıtır. Bugüne kadar izlediğim filmlerin arasında, uyuşturucu maddeleri yakaladıktan sonra, tadına bakma sahnelerinin en zirvesi bana göre Tango ve Cash filmindedir. Filmin en başında, Sylvester Stallone (Ray Tango) 6 patlar, hem de Smith Wesson’un lady modeli ile otoyolun üzerinde durup, koca tırı tek kurşunla durduruyor ve yine lady silahıyla, araçta hiçbir arama yapmaya gerek duymadan, hissi kabl-el vuku arama yöntemiyle, bir kurşunla kokaininin yerini şıp diye buluveriyordu. Sonrasında da tüm narkotik polislerini töhmet altında bırakan final gerçekleşiyordu, depodan şırıl şarıl akan kokainden bir avuç alıp tadına bakıyordu ve böylece dört başı mamur bir operasyon tamamlanmış oluyordu…

 

Böyle bir film sahnesinden sonra da bu fakir, sıfır prodüksiyonla istediği kadar, “narkotik polisi yakaladığı uyuşturucuların tadına bakmaz” desin, “onlar sadece filmlerde olur” demeye devam etsin bakalım ne olacak. Her zamanki iddiamız cürümümüz kadar yer yakmak olduğuna göre ben, az birazda bu konuda ateşimi harlayayım dedim ve hatta hemen bildiklerimi yazmak yerinewww.zaferercan.com da bir anket düzenledim. Düzenlediğim bu anketi, sosyal medya üzerinden duyurduğum anda bile altına birçok yorum yazıldı. Hatta yorum ötesi tenkit ve tepki de aldık ama olsun bu yazıyı yazmaya bir kere azmetmiştik sonuçta ve de yazdık.

 

Anketimizde; “Narkotik Polisi yakaladığı uyuşturucunun tadına bakar mı?” sorusunu sorduk, altına 5 tane şık koyduk. Şıklarda da şu seçenekler bulunuyordu;

 

1- Bakar. Çünkü ne yakaladığından emin olması gerekir.

2- Bakmaz. Çünkü yakaladığı maddelerin bağımlılık yapacağını bilir.

3- Bakar. Çünkü madde uyuşturucu çıkmazsa, yakaladığı kişiyi gözaltına alamaz.

4- Bakmaz. Çünkü kullanmak polisler için de suçtur.

5- Bakar. Çünkü merak eder!

 

Hazırladığımız bu ankete sayfamızı ziyaret eden 100 kişi katıldı. Sosyal medyada anket duyurusunun altına kendi düşüncelerini yazan insanlarımızın yorumlarından algıladığım kafa karışıklığı ve filmlerin etkisinin benzer yansımaları hatta aynısı da diyebilirim, aynen anket sonuçlarına da yansıdı. Anket cevaplarında; “Bakar. Çünkü ne yakaladığından emin olması gerekir.”, şıkkına % 33, “Bakmaz. Çünkü yakaladığı maddelerin bağımlılık yapacağını bilir.”, şıkkına % 33, “Bakar. Çünkü madde uyuşturucu çıkmazsa, yakaladığı kişiyi gözaltına alamaz.”, şıkkına % 14, “Bakmaz. Çünkü kullanmak polisler için de suçtur.”, şıkkına % 18 ve son olarak “Bakar. Çünkü merak eder!” şıkkına % 2 oranında cevap verildi.

 

Ankette yer alan 2 adet “bakmaz” şıkları gerçek hayatta % 100 doğruyken, anketimizde % 51, 3 adet “bakar” cevapları % 100 yanlışken, anketimizde % 49 sonucu çıkmıştır. Her ne kadar sonuçta, bakmaz diyenlerin sayısı, bakar diyenlerden burun farkıyla çok olarak çıkmış olsa da, toplumda genel olarak, narkotik polislerinin yakaladığı uyuşturucuların tadına baktığı gibi yanlış bir düşüncenin yaygın olduğunu görmekteyiz.

 

Filmlerdeki narkotik polislerinin senaristleri bu işin doğrusunu bir bilene sorsalar dahi, geçmişte olduğu gibi gelecekte de film kahramanlarına o uyuşturucuların tadına bakmaları konusunda emirler vermeye devam edeceklerdir. Çünkü tadına bakmak, tadına bakmamaktan daha çok merak uyandıracak bir unsurdur!

 

Gelelim biz gerçek narkotik polislerine…

 

Narkotik Polisleri, şubeye geldikten sonra, temel kaçakçılık kursuna katılırlar ve bu kursta bağımlılık ve bağımlılık yapıcı maddeler hakkında hem teorik, hem de pratik eğitim alırlar ve hatta bu eğitimi başaramayanlara, eğitim sertifikası verilmez ve tayinleri narkotik şubeden başka birimlere çıkarılır. Kurstan öte en iyi eğitimi, girdikleri operasyonlardan ve kendilerinden daha tecrübeli narkotik polislerinden almaya-öğrenmeye devam ederler. Narkotik polisliği kültürü, polislerin birbirine devrettiği kıymetli bir bilgi-birikim kaynağıdır. Her ne kadar bu durum son zamanlarda kesintiye uğratılmış olsa da bu gerçek değişmez!

 

Narkotik Polisleri takibinde oldukları işlerle ilgili hangi uyuşturucu ya da uyarıcıyı yakalayacaklarının istihbari bilgisine önceden sahiptirler. Çok büyük sürprizler olmamakla birlikte büyük çoğunlukla hangi uyuşturucunun peşindeler ise genelde onu yakalarlar. İşin bilgisi, eroinse eroin, esrarsa esrar, kokainse kokain olur neticesinde de. Hepsinin bir rengi, tümünün kendine has bir kokusu, paketlenme, saklanma, taşınma yöntemi ve de hatta satıcısının bile kendince bir tipi vardır.

 

Uyuşturucu ister çok olsun, isterse az olsun hepsinin bir saklanma ve paketleme yöntemi olduğunu söylemiştik. Yakalanan uyuşturucunun paketi açıldığında görünen rengi, ilk izlenimi verir. Koku almak için burnunuzu uyuşturucu paketine yapıştırmanıza gerek yoktur, kapalı bir yerden çıkan her madde muhakkak yoğunlaşmış bir koku verir. Bu kokuyla da ilk anda ne yakaladığınızın teşhisini yapabilirsiniz. Narkotik polislerinin koku ile ilgili bilgileri operasyon sayıları arttıkça gelişme gösterir. Paketlerden çıkan koku ya da ortama girildiğinde alınan koku ile burnu uyuşturucu paketine dayayıp teneffüs ederek koklamayı asla birbirine karıştırmamak gerekir. Çünkü uyuşturucuları yakın mesafelerden koklamak gözle görünmeyen toz zerrelerinin vücuda girmesine neden olur.

 

Görünen rengi, algıladığınız koku ya da yakaladığınız kişilerin şifa-i sorgularında söyledikleri yetersiz mi geldi? İşte bu durumlarda da tadına bakılmasına yine gerek yoktur. Çünkü narkotik polislerinin hepsinde uyuşturucu tanıma kitleri vardır. Kitlerin içinde bulunan örnek alma çubukları ile uyuşturucu paketlerinden alınan eser miktardaki örnekler, kitte bulunan solüsyonlarla karıştırılır ve ortaya çıkan renk ve aparatlardaki çizgilerle ne yakaladığınızı kesin bir netice ile anında öğrenebilirsiniz. Bu kitler hanımefendilerin kullandığı hamilelik testlerini andırır. Yani hiçbir narkotik polisinin Tango olup Cash’leşmesine gerek yoktur!

 

Yakalanan tüm maddelerin kesin deliller haline gelmesi için rengini görmek, kokusunu algılamak hatta kitler aracılığı ile analiz etmek yeterli değildir. Bunun için tüm maddeler, şüpheliler mahkemeye çıkarılmadan evvel polis kriminal laboratuarlarına gönderilir. Ve orada bulunan uzman kimyagerler tarafından gerekli analizler yapılarak, kesin hangi maddelerin ele geçirilmiş olduğu raporlara yazılır. Bu raporlar, yakalanan uyuşturucuların kesin delillendirilmiş raporları olarak mahkeme evraklarının içerisine konulur. Gördüğünüz gibi narkotik polislerinin uyuşturucuların tadına bakarak kendilerini kobay haline getirmeleri için hiçbir sebep yoktur.

 

Ayrıca uyuşturucu maddelerin tadına bakmak bir yana dursun, narkotik polisleri yakaladıkları uyuşturucuları saklanan yerlerden çıkarırken, taşırken, ellerine ameliyat eldivenleri takarlar. Bunu sadece suç delilleri üzerinde kendi parmak izleri kalmasın diye değil aynı zamanda deri gözeneklerinden, vücutlarına uyuşturucu maddelerin geçmemesi için kullanırlar. Ortamda uçuşan toz zerrelerini de unutmayan narkotik polisleri, ağız ve burunlarını kapatacak şekilde yüz maskelerini takmayı da ihmal etmezler…

 

Şuurlu narkotik polisleri, suç önleme denetleme stratejileri çerçevesinde uyuşturucuları yakalar, bilimin desteği ile uyuşturucuların uyuşturucu olduklarını tespit ederler. Ama tadına bakmazlar! Yakaladıkları her maddenin tadına baktıklarında, bağımlılık yapıcı maddelerin onlara zarar vereceğini, her an ellerinin altında olması sebebiyle, kolay kullanım sonucunda, hayatlarında çok hızlı bir bağımlılık geliştireceklerini de çok iyi bilirler. Ayrıca Türk Ceza Kanunu açısından baktığınızda da normal vatandaşın uyuşturucu kullanma suçunu işlemesi ile bir polisin aynı suçu işlemesi arasında ceza verilirken bir fark vardır. Bu suçları işleyen polisler, normal vatandaşa göre daha fazla ceza aldıkları gibi ayrıca meslekten ihraç edilirler.

 

Aslına bakarsanız, bir narkotik polisinin, vereceği hizmetin insanlara daha faydalı olması için kendine koyulan kuralların ötesinde, etrafında gördüğü birçok acı çeken bağımlı hayatları sayesinde, yakaladığı maddelerin tadına bakması bir tarafa bunları denemeyi düşünmesi bile çok gereksiz bir tecrübedir. Ama tüm bu söylediklerime rağmen beşer, şaşar bir varlıktır, bağımlılık yapıcı maddelere karşı her insanın, ne meslek yaparsa yapsın alması gereken tedbirler aynıdır. Hiç başlamamak, denememek her insan için bu maddelerle mücadelede en temel kuraldır!

 

Zafer Ercan

06.02.2012

 

📆 10 Eylül 2012 Pazartesi 13:52   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR