Tüm vatandaşların “fenomeni” Adnan Yılmaz! Ak Parti Erzurum Milletvekili Adnan Yılmaz…
Öztürk Akkök yazdı…
Çıkın sokağa, gidin bir çocuğa, yaşlı bir amcaya veya bir kadına, hatta genç bir kıza, yani önünüze kim çıkarsa ona, “Adnan Yılmaz kim?” diye sorun, alacağınız cevap, sanırım hep aynı olacaktır:
“O Erzurum milletvekilidir!”
Belki “ne var bunda” diyebilirsiniz!
Anlatacağım.
Ama önce şöyle bir hafızalarınızı tazeleme niyetim var.
Hatırlarsanız milletvekilliği genel seçimleri 2011 yılının 12 Haziranı’nda yapılmıştı.
Aradan yaklaşık olarak söylemek gerekirse, bir buçuk yıl geçti.
Erzurumlu, o seçimlerde Ak Parti’den Adnan Yılmaz ile birlikte Prof. Dr. Recep Akdağ’ı, Fazilet Dağcı Çığlık’ı, Muhyettin Aksak’ı, Cengiz Yavilioğlu’nu, MHP’den de Oktay Öztürk’ü Ankara’ya göndermişti.
Kimilerine göre Yılmaz daha toy’du
Yılmaz, Yavilioğlu ile birlikte partisinin iki yeni isminden birisiydi.
Kimilerine göre “toy”du o…
Kimileri o kadar “usta”nın arasında “çırak” bile görmüyordu kendisini!
“Hele durun bakalım. Daha bir fırın ekmek yemesi gerekiyor” diyenleri çokcaydı.
Aday gösterildiğinde de eleştireni, “Adnan Yılmaz da nereden çıktı?” diyeni de olmuştu, alkışlayanı da.
Hedefini önceden belirlemişti
Oysa kendisini yakından tanıyanlar biliyorlardı ki, o hiç de toy birisi değildi.
Yıllar öncesinden belirlemişti hedefini.
Erzurum’u, memleketini, hizmete susamış insanlarını temsil etmekti niyeti.
Tek adres TBMM’ydi, çünkü hizmete giden yolun geçidi orasıydı.
Ustalarla çalışmış…
Siyasetin yolunu, yordamını iyi bellemiş, kısacası hedefe kilitlenmişti
Bu sebepledir ki, aday listeleri açıklandığında “sürpriz” demeyen birisi vardı, o da Adnan Yılmaz’dı.
İsminin açıklanması, ona göre “malumun ilamı”ndan başka bir şey değildi.
Erzurum’da Ak Parti’den listeye girmek, hele de ikinci sırada yer almak, “garanti” milletvekili demekti, öyle de oldu nihayetinde.
Yılmaz, günü geldi seçildi, mazbatasını aldı ve Ankara’ya, yaklaşık 10 yıldan beri yaşadığı Başkente geri döndü.
Tabi milletvekili olarak.
Artık yeni bir dönem başlıyordu onun için.
Seçim döneminde “çalmadık kapı, sıkılmadık el bırakmayacağım” diyerek, müt-hiş bir tempoyla çalışan Yılmaz açısından yeni dönem, “verilmiş sözlerin yerine getirileceği dönem” anlamı taşıyordu.
Bu sebeple başlangıç çok hızlı oldu.
O artık bir fenomen
Herhangi bir işi, bir sorunun çözümü için Ankara’nın yolunu tutanlar, geri döndüklerinde Adnan Yılmaz’ı, yaptıklarını, güleryüzlülüğünü, samimiyetini anlata anlata bitiremiyorlardı.
Bir Erzurum sanki ona gidiyor, o da bir Erzurum’un sıkıntısını defediyordu…
Böyle anlatılıyordu Yılmaz arkadan arkaya. O, kısa zamanda, sadece partililerinin değil, tüm vatandaşların “fenomeni” olup, çıkıvermişti.
Erzurum’un başına konan talih kuşu
Erzurum’un ilçe belediye başkanlarının neredeyse tamamı kapısını tıklatıyor, o da kimseyi geri çevirmiyordu.
Deniyor ki, Yılmaz’ın kişisel gayreti ile ilçe belediyelerine gönderdiği paranın tutarı, Milli Piyango’nun dağıttığı en büyük ikramiyeden çok daha fazla…
Böyle bakıldığında acaba “Erzurum’un başına talih kuşu kondu” demek çok mu abartılı olur? Bunu da gidip para içinde yüzen bir zamanların “züğürt” belediye başkanlarına sormak gerekir.
Adnan Yılmaz Erzurum’un talih kuşu mudur, bunu bilemem, ama “Erzurum’un şansı” olduğunu, her vatandaşın derdine derman olmaya çalıştığını ve hulûs-ü kalp ile hareket ettiğini söyleyebilirim.
İnşallah Yılmaz, yılmaz ve yorulmaz.
Ankara yeni bir döneme hazırlanıyor.
Bu yeni dönemde ona çok iş düşecek.
Milletvekilliğinin ötesinde bir başka fırsat daha tanınır mı Adnan Yılmaz’a!
Keşke tanınsa.
Diyorlar ki, “Adnan Bey, hangi sorumluluğu üstlenirse üstlensin, kazanan Erzurum olacaktır.”
Yazımın başında “anlatacağım” demiştim ya! Umarım Adnan Yılmaz’ın bu kadar kısa süre içinde herkes tarafından nasıl tanındığını anlamışsınızdır.
Ya da ben anlatabilmişimdir.
(Doğu Ekspres Gazetesi’nden alıntı)
Evet, bence de sayın Adnan Yılmaz, Erzurum açısından bir talih kuşudur. Sayın Yılmaz eğer halkın desteğini yanında bulursa, inanıyorumki çok daha büyük işler yapar. memleketin önemli meselelerini halleder.